Ada(n)mak, sahip olduğunun bilincinde olabilmektir... Ada(n)mak, haykırabilmektir sessizliğini korkusuzca...
Hanne adarken yavrusunu Rabbine, yalvarıyordu benden kabul buyur diye.
Reddedilebilir olmanın sancısını çekiyordu Hanne,
Zira en kıymetlisini adıyordu Rabbine...
İmran ailesi bu adayışla alemlere üstün kılınmıştı.(ali İmran 33). Meryem bu adayışla Alemlerin Rabbi olan Allah tarafından seçilmişti. O, bu adayışla dünya ve ahirette şerefli bir kelime olan hz. İsayla müjdelenmişti (ali imran 45)
Bir adayışla başlamıştı her şey ve bir adayışla son bulacaktı kainat...
Arkasında Havvalar vardı; adayışın ilk annesi
Amineler vardı önünde Muhammedlere gebe
Zeynepler, Fatımalar vardı...Haticeler vardı adanmış,
Asiyeler vardı Firavuna kurban edilmemiş hayatlarıyla, Hacerler vardı İsmaillerin anası
Hümalar vardı Fatihler'i sultan yapan...
Ve bir Meryem vardı konuşamayan,
İffetini kendisine kalkan edinen,
Evladı O'nun müjdesini verirken kadınlığıyla zorluklara göğüs geren,
İrşad edecek önderlerin, davetçilerin, liderlere anne olup dağlardan ağır sorumluluk altına girenlerin önderiydi Meryem,
Örneğiydi mümin kadınların...
Alemlere üstün kılınan İmran ailesinin Tevhid tomurcuğuydu O...
Bir kadındı, bir anneydi lakin her şeyden önce O Rabbine adanmış bir hayattı...
İsmail'in adanmışlığı vardı onun gönlünde
O, adanmış hayatı ve adadığı nesil ile tutunmuştu hayata...
Alemin kadınlarına üstün kılınmıştı Meryem
annesi onu adarken Rabbine, biliyordu ki onun Rabbi en güzel terbiye ediciydi...
Peki neydi onu alemlere üstün kılan! Meryem ne yapmıştı da Rabbi onu süzüp seçmiş, tertemiz pak kılarak alemlerin kadınlarından üstün tutmuştu! (ali imran 42)
Meryem sahte kapılara, çağdaş sahte ilahlara, dünyaya, makama, paraya adanmamıştı... Meryem bütün kainatın hakimi, hükmedicisi, kural koyucusu, en güzel terbiye edicisi olan Alah'a, Alemllerin Rabbine kurban edilmişti... Hayatını ne dünya metaına harcayanlardandı ne de serkeşliğiyle ziyan olanlardan...
O, neye sahip olduğunun, ne ile müjdelendiğinin, hangi sıfatla yaşadığının farkındaydı sadece...
Biliyordu ki insan eşref_i mahlukattır, biliyordu ki insan halifedir;
İnsan Allah'ın yeryüzündeki gölgesidir,
İnsan Allah'ın yeryüzündeki temsilcisidir,
İnsan, kainat ayağına serilendir,
Ve insan adanandır Rabbine
Varlığıyla, ebediyeti ve yokluğuyla Rahmana adanan ve adayandır insan...
Meryem kul olmamıştı beşeri ideolojilere, izmlerin kölesi olmamıştı hiçbir zaman
Meryem'in hayatına farkında olmadığı çağdaş tanrılar yön vermemişti
O konuşamazken bile tevhidi haykıran değil miydi kucağındaki şerefli bir kelimeyle!
Meryem susuyordu ve alem ona karşı çıkıyordu
Meryem susuyordu, sessiz çığlıklarını kainat duyuyordu
Meryem susuyordu ve Rahman onu alemlere üstün kılıyordu...
Meryem haykıramıyordu belki ama korkmuyordu bu sessizlikten
Zira Rabbi onu korkudan emin kılmamış mıydı!...
Onun sessizliği bile ağır gelirken dünyaya köle olmuş paslı yüreklere, bu sükût yıkılacak iktidarların, kaybedilecek makamların, bildiklerini küçük bir meta karşılığı satan, bilgiye tapan, kibirlerinin kölesi olan, O'nu tanımak için çaba harcamayan, O'na secde etmenin lezzetini tadamayan, O'nunla var olup O'nunla ebedileşemeyen, özgürlüklerini dünya hayatına satan, kurtuluşlarını mazlumların kanında gören zalimlerin bir gün hesap vereceklerinin habercisiydi.
Bugün duyulmuyorsa sesimiz, haykırdığımız halde kabul edilmiyorsa hakikatler, benliğimizi sessizlikten öte bir korku sardığı için... bize borç verilen bu hayatı, kulluğumuzu, bizden istenildiği gibi adayamadığımız için... O kulpa hakkıyla tutunamadığımız için...
Şimdi sen de adanmış hayatınla ve adadıklarınla tutunmalısın hayata KORKUSUZCA...! Bu kadar zor olmamalı senin olmayanı gerçek sahibine kurban etmek...sancısını çekmek bu davanın, feda etmek sadece onun yolunda... bu kadar zor olmamalı mümince yaşayabilmek...
En azından bir karınca misali "varamasam da yolunda ölürüm" diyebilmek bu kadar zor olmamalı...
Adayan/adanan/adayan ve adananlara yardım edenlerden olabilmek duasıyla...
" Rabbinden sana vahyolunanı oku! O'nun kelamını değiştirecek yoktur, O'ndan başka bir sığınacakta bulamazsın." (kehf 27)
15 Kasım 2010 Pazartesi
14 Kasım 2010 Pazar
SARAH BRİGHTMAN GÖRSEL SHOW HAREM LAS VEGAS
SARAH BRİGHTMAN GÖRSEL SHOW HAREM LAS VEGAS
Olaganustu bir ses, harika bir soprano. phantom of the opera'yi ondan dinlemek ayrıca gözümde en iyi dust in the wind cover'ını yapmış,,hepimizin rüzgarda ucusan tozlar oldugunu, hayati kendi elimizle kontrol edemedigimizi, bizi disaridan guclerin bir yerlere sürükledigini anlatan sarkyı bal sesli sarah'tan ı dinlerken,, insana okşanıyormuş hissi verebilen nadir sopranalardan biridir
Olaganustu bir ses, harika bir soprano. phantom of the opera'yi ondan dinlemek ayrıca gözümde en iyi dust in the wind cover'ını yapmış,,hepimizin rüzgarda ucusan tozlar oldugunu, hayati kendi elimizle kontrol edemedigimizi, bizi disaridan guclerin bir yerlere sürükledigini anlatan sarkyı bal sesli sarah'tan ı dinlerken,, insana okşanıyormuş hissi verebilen nadir sopranalardan biridir
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)