17 Temmuz 2013 Çarşamba

SON KUNDAĞIMA SARILDIĞIMDA İLK KUNDAĞIMDAKİ GİBİ DEĞİLSEM YANİ GELDİĞİM GİBİ GİDEMİYORSAM VAY BANA


Sevgili Dostlarım .Bir neşe fırtınası içinde geliverdim dünyaya, ola ki annem sancılar içinde acı çekse de benim günüm aydınlanıverdi güneşle, sabahın o güzel serinliğini bedenimde hissettiğimde.Tüm başlangıçların en güzelinin içinde olduğumu hissettim.Yaşanmış yıllar yaşanacak yıllara teminat olmuyor, olamıyor.. Her istediğimiz hayatın gerçekleriyle buluşmuyor, bizim gerçeklerimizse hayata dar geliyor .. Ya planlarımız hayata uymuyor, ya da hayallerimiz gerçekle örtüşmüyor, ya beklenen gelmiyor ya da vaktinden nice sonra geliyor, adına geç kalınmışlığımız diyoruz, ya istenen olmuyor ya da istediğimiz gibi olmuyor, hep bir eksiklik bir yarımlık yarım kalmışlık.. Hayat yolculuğunda belli duraklar ve belli yol ayrımları karşılıyor bizi.. Kiminde durup nefes alıyoruz, kiminde konaklıyoruz bir zaman.. Kiminde yüzümüz gülüyor kiminde gözyaşlarımız sel olup gidiyor..Derken zaman acımasızca yaşanmışlığı çizgiler halinde izler bırakarak yüzümüze, anlamadan dinlemeden geçip gidiyor, kayıp uçuyor, ezip esip geçiyor işte.. Durdurabilmemiz mümkün mü, engelleyebilmemiz mümkün mü, karşı koyabilmemiz mümkün mü.Hayallerimin ne kadarı gerçek olmuş, ne kadarı beynimin tozlu raflarındaki hayaller sandığında kilitli duruyor..Pişmanlıklarım, yapmak isteyip yapamadıklarım, cesaretsizliklerim, eksikliklerim, keşkelerim, bunun yanında mutluluklarım, iyi ki dediklerim, hayatımın anlamları, yaşama sebeplerim.. Ağır basanlar hüzün tarafı mı hayatın yoksa gülen yanı mı.. Al bakalım en afillisinden muhasebe zamanı, on puanlık bir uzmanlık sorusu bana..Bu hayatın ne kadarını kendim için yaşadım, ne kadarını başkalarına feda ettim. O da bende saklı..Seven, sevilenin isteklerini yerine getirmeliydi. Sevginin de ispatı bu olsa gerekti. Bana bunca özellikleri veren, bütün kainatı hizmetkarın hükmünde var edene karşı da bir takım görevlerimin olduğunu biliyordum. Zaman zaman bunları ifa ettiğimde hem mutlu oluyor hem de asıl görevimi yerine getirmenin huzurunu yaşıyordum.Sularla birlikte akar ömür. Ta ki son menzile varılır, öyle durulur. Sular kaynağında duruydu, saftı. Ben kundağımda… Sularla birlikte aktı hayatım. Kimi zaman bulandım kimi zaman duruldum. Akışın her anında berrak olma imkanı vardı. En güzeli “durulmadan, donmadan akmak”tı. Son kundağıma sarıldığımda ilk kundağımdaki gibi değilsem; yani geldiğim gibi gidemiyorsam vay bana Arif YILMAZ ....30/04/2013