Dışarda hava çok soğuk... Öyle soğuk ki ciğerlerim titriyor... Kar yağıyor... Öyle yağıyor ki yavaş yavaş, tane tane, gelin gibi bembeyaz... Tam da O'nun sevdiği gibi... Ramiz Efendi'nin Oğlu Mehmet Ali... Ne de gurur duyardı Müslüman Boşnak kanıyla... Bembeyaz uzun sakalları ve deniz mavisi gözleri vardı... Benim kahramanım, beni ben yapan yegane insan..
Hafta Sonları Aileyi bir araya toplayan en önemli şey onun en sevdiği meşhuuuuuur Boşnak Böreği'ydi... E hadi biz de yapalım dedik. Ramiz Efendinin Oğlu Mehmet Ali'ye biz evlat ve torunlarının Dedosuna bu yakışırdı...
Fonda Boşnakça ilahiler , ağıtlar... Kardeşim Ayşe Torunları Hande ve Ebru ile başladılar patates soyup soğan rendelemeye... Bu sefer soğan değil durumun kendisi ağlatıyordu... Kilolarca yufka, kilolarca patates, soğan... Tam dört tepsi börek yaptılar... Akşam gelecek olan misafirlere ikram etmek için... Sanki o da yanımızdaydı... İçeride yatağına uzanmış dinleniyordu... Sabah namazından sonra bize böreklik malzeme almak için çarşıya imiş biraz yorulmuştu... Belki de uyuya kalmıştır... Gözlerinle görsen de, insan hep bir yerlerdeymiş gibi düşünmek istiyor işte...
Onsuz olarak hayatımızda ilk defa aylardan sonra onun evinde yaptığımız Boşnak Böreği, Babam ve Dedomuz için sevgimizi ona göndermemizde ve onu yanımızda hissetmemizde bir araç oldu adeta...Ruhu Şad olsun....A.YILMAZ 13 01 2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder